Rekor üzerine rekor kıran BIST 100 endeksinde piyasa beklentileri müspet kalmayı sürdürüyor. BIST 100 endeksi, ekimde yüzde 25,1 yükselerek Aralık 2003’ten bu yana en güçlü aylık performansını sergilerken, kasım başından bu yana da yüzde 12 bedel kazandı.
Yılbaşından bu yana yaklaşık yüzde 140 yükselen BIST 100 endeksi, dolar bazlı bakıldığında da yüzde 73 getiriyle yatırımcısının yüzünü güldürdü.
BIST 100 endeksi, geçen hafta yüzde 5,7 yükselişle üst üste ikinci haftada da haftalık kapanış rekoru kırdı. Endeks, cuma günü gördüğü en yüksek seviyeyi 4.552 puana taşıdı.
Dolar bazında 240 sent ile Mayıs 2018’den bu yana en yüksek düzeye çıkan BIST 100 endeksi, buna rağmen 510 sent olan doruğunun epey uzağında bulunuyor.
BIST 100 endeksi bölüm endeksleri bazlı incelendiğinde, tüm bölümlerin yılbaşından bu yana yükseldiği dikkati çekiyor. En çok kazandıran yüzde 152 ile holding endeksi, yüzde 141 ile ticaret endeksi ve yüzde 140 ile bankacılık endeksi oldu.
Yılbaşından bu yana BIST 100 endeksindeki payların 97’si paha kazanırken, 3’ü geriledi.
Cuma günkü kapanış prestijiyle BIST 100 endeksinde yılbaşından bu yana en çok kazandıranlar yüzde 1.236 ile Teşebbüs Elektrik Sanayi, yüzde 1.212 ile Kontrolmatik Teknoloji ve yüzde 707 ile Odas elektrik olurken, kaybettirenler yüzde 48 ile Türk Prysmain Kablo Sistemleri, yüzde 38 ile Akfen Gayrimenkul Yatırım İştiraki ve yüzde 26 ile Trabzonspor olarak kayıtlara geçti.
Analistler, üçüncü çeyrek bilançolarının beklentileri karşılaması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimi, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) “ultra şahin” duruşunun yumuşayacağı beklentileriyle getiri arayışındaki yatırımcıların borsaya ilgisinin devam edebileceğini söyledi.
BORSAYA İLGİNİN ARTMASI BEKLENİYOR
A1 Capital Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilanço döneminin gelmesi ve bilançolardaki güçlü kar beklentilerinin yatırımcıların borsaya yönelmesini ve kırılması güç gözüken direnç düzeylerinin hacimli ve daima yüksek ilgiyle kırılmasına neden olduğunu söyledi.
Eylül ayındaki sarsıntılı seyirden sonra ekimle birlikte başlayan olumlu havada TCMB’nin faiz indirimi, mevduat ve faizlerin düşük olmasıyla birlikte kurun da çabucak hemen yatay kalmasının yatırımcıların borsaya yönelmesine imkan sağladığını kaydeden Atılal, “Son devirlerde DTH ve KKM tarafından yatırımcıların yüksek enflasyon periyotlarının alternatifsiz en yüksek getiri imkanı sunan borsaya yönelmesi de son derece gerçek bir yaklaşımdır.” dedi.
Atılal, piyasa açısından daha değerli gördüğü noktanın ise yatırımcıların endeks düzeyinden daha çok pay senedi almadan evvel görüş sorup, beklentileri öğrenip ona nazaran yatırım kararı vermeleri olduğunu vurguladı.
Bu durumun endekste evvel 4.250, sonra da 4.400 düzeylerinin kırılıp 4.600-4.900 bandına güçlü ve şuurlu bir halde yönelmeyi sağladığını aktaran Atıal, halka arzların da yaklaşık 3 ay sonra yine başlamasının taze para girişinin artmasına imkan verdiğini kaydetti.
Atılal, yurt dışında Fed’in faiz artış temposunun yavaşlayacağı beklentisi, yurt içinde ise enflasyonda düşüş trendinin başlayacak olmasının, borsaya yatırımcı ilgisinin artmasına takviye verecek gelişmeler olduğunu söyledi.
Yüksek karlılıklarla birlikte temettü ve bedelsiz potansiyeli yüksek paylara yönelimin, BIST 100 endeksini yükselten başka etmenler olduğunu vurgulayan Atılal, “Şu an için mevcut kurallarda borsanın alternatifsiz oluşu, piyasayı bozabilecek yeni bir belirsizlik çıkmadığı sürece kısa düzeltmeler ve yeni para girişleriyle BIST 100 endeksinde 4.600-4.900 bandı bu yıl için gaye aralığı olarak gözükmektedir.” dedi.
BORSA SEÇİMLERE KADAR OLUMLU SEYREDEBİLİR
İnfo Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Mert Yılmaz da “Bir müddet 4.000 düzeylerinde zorlanan bir piyasa vardı. Sonrasında orası aşılırsa aslında 5.000 düzeyleri konuşuluyordu. Şu anda o yolun yarısına kadar geldik. Piyasa kuvvetli görünüyor.” tabirlerini kullandı.
Fed’in “şahin” lisanının bir ölçü yumuşadığına yönelik sinyallerin global bazda pay senetleri piyasasına müspet yansıdığını aktaran Yılmaz, yurt içi piyasalarda büsbütün müspet ayrışmanın kelam konusu olduğunu, yatırımcının getiri arayışı nedeniyle borsaya çok önemli ilgi gösterdiğini kaydetti.
Yılmaz, getiri arayışı nedeniyle yurt dışı ve yurt içi piyasaların korelasyonunun kopuk vaziyette olduğunu belirterek, “Yurt dışı toparlanmaya devam ederse bizi olumlu etkileyeceğini, dışarıda dramatik bir satış baskısı olmadığı surece bizim üst gitme iştahımızın devam edeceğini düşünüyorum.” dedi.
Seans ve gün içinde vakit zaman kar satışları gelmesinin olağan olduğunu tabir eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Özellikle seçime kadar piyasanın düzgün olacağını, piyasanın üst gitme iştahını sürdüreceğini ve para girişinin devam edeceğini düşünüyorum. Bilhassa KKM tarafında girişlerin neredeyse durduğunu, hatta yavaş yavaş çıkışların başladığını ve o paranın da pay senedi piyasasına kayacağını düşünüyorum. O nedenle görüşüm olumlu. Lakin natürel seçim yaklaşırken, bir seçim meçhullüğü, seçim sonrasına yönelik senaryolar… Bunların hepsi önümüzdeki devirde tekrar değerlendireceğimiz hususlar.”
Yılmaz, bilanço tarafında, bu yılın en güçlü bilançolarının geldiğini düşündüğünü, dördüncü çeyrek bilançolarının bu kadar kuvvetli olmayabileceğini, öncü göstergelerin de bunu gösterdiğini söyledi.
Genel olarak uygun bir bilanço devrinin geride kaldığını, sonuçların pay senetlerine de yavaş yavaş yansıdığını söz eden Yılmaz, “Önemli bir beklentiyi geride bıraktık. Bundan sonra yeni beklentilere muhtaçlığımız var. Bilhassa birtakım kesimler daha fazla ön plana çıkmış üzere görünüyor. Lakin olağan enflasyon çok yüksek. Bu bilançolar tahlil edilirken yatırımcı tarafından kesinlikle enflasyondan arındırılarak, bilhassa öz sermaye karlılığı üzere oranlara bakmakta da yarar var.” diye konuştu.